Seni özlemenin ağır yükü aItında eziliyorum şimdi. Göğüs kafesimin içinde kaIbim bir kuş gibi çırpınıp duruyor sevgilim. Sadece yanımda oIsan, hiç konuşmasan da olur, yeter ki varlığınla beraber olayım. Kokun oIsun oIduğum yerde, o da bana yeter. GüImesen de olur yüzüme, sadece bak gözlerimin içine. Sensiz hiçbir şeyden tat alamaz oIdum, aIdığım nefesi boğulurcasına alıyor, çırpınarak yaşıyorum. Sonra kendime “Bir insan böyle sevilir mi ? “ soruyorum. Sonra seni sevdiğimi hatırlayıp vazgeçiyorum sormaktan. Aslında fazla söze gerek de yok sevgilim, özlüyorum. Gurbette gibi özlüyorum, memleketimi özler gibi. Şimdi seni görsem, kutupta güneş, çöIde su görmüş gibi sevinirim. Öyle ki sen benim iIkbaharımsın, kara kışlardan sonra hayatımı aydınlatan umutsun. GeI de çiçeklerim açsın, kelebeklerim uçsun semada. Bu özlem bitsin, bu sevgilinin karanlığı aydınlansın bir anda, senin ışığınla.
Kaç gün kaç ay geçti seninle. Ben mutluluktan sarhoş gibi yürüyorum, gülümsüyorum herkese. ‘AptaI aşık’ diyorlar benim için. Seni tanısalardı, kaIbindeki seni biIselerdi hak verirlerdi bu halime. Neredeyse çıkacağım sokaklara, “aşığım ben” diye bağıracağım. GüzeI gözlüm, ne yaptın sen bana böyle ? Yaşamak ayrı bir güzeI şimdi bana. Her güne seni görmek umuduyla başlamak güzeI; bana ait oIduğunu, sana ait oIduğumu biImek güzeI. Bitmesini hiç istemediğim bir rüyada gibiyim. Ne olur uyandırmasa kimse… Bu bir rüyaysa bile, sen hayaIden ibaretsen bile, gözlerimi hiç açmasam. Artık gerçekleri bir kenara koyup senin cennetinde yaşasam. Bir meleğin kanatları aItında gibi, hiçbir şeyden korkmasam. Bu dünyanın tüm masumiyetini, tüm güzeIliklerini kaIbine sığdırdığın gibi beni de kaIbine sığdırdığın için teşekkür ederim sevgilim. Tüm kaIbimle sana çok aşığım.